İsrailli yazar Gideon Levy: Birkaç yüz kişi, acımasız bir bedel ödemeden 2 milyon insanı sonsuza kadar hapsetmenin imkansız olduğunu kanıtladı
5 mins read

İsrailli yazar Gideon Levy: Birkaç yüz kişi, acımasız bir bedel ödemeden 2 milyon insanı sonsuza kadar hapsetmenin imkansız olduğunu kanıtladı

T24 Dış Haberler 

İsrailli Yazar Gideon Levy, Hamas’ın 7 Ekim’de başlattığı Aksa Tufanı Operasyonu’nun ardından gelen İsrail saldırılarını ve Gazze’de yaşananları yorumladığı bir yazı kaleme aldı. 

İsrail anaakım medyasının en eski ve etkili yayın organlarından biri olan Hareetz’de “İsrail korkunç bir bedel ödemeden iki milyon Gazzeli’yi hapsedemeyecektir!” başlığıyla yayımlanan ve Hasan Ayer tarafından Türkçe’ye kazandırılarak ilk kez Serbestiyet’te yayımlanan yazı, “Tüm bunların arkasında İsrail’in kibri yatıyor” ifadeleriyle başladı.

Yazar Levy, yazısında, “Cumartesi günü duman atan yaşlı Filistin buldozeri dünyanın en akıllı bariyerini delip geçerken, İsrail’in kibrini ve rehavetini de parçalamıştır. Aynı zamanda Gazze’ye ara sıra intihar uçaklarıyla saldırmanın (ve bu uçakları dünyanın yarısına satmanın) güvenliği sağlamak için yeterli olduğu fikrini de paramparça etmiş oldu” ifadelerini kullandı. 

Levy ayrıca, “Şimdi hem İsrailli kurbanlar için hem de Gazze için acı acı ağlamalıyız. Tek bir gün bile özgürlüğü tatmamış olan Gazze için; nüfusunun çoğu İsrail’in sürdüğü mültecilerden oluşan Gazze için ağlamalıyız…” mesajını verdi.

“Şimdi hem İsrailli kurbanlar için hem de Gazze için acı acı ağlamalıyız”

Yazının ilgili bölümü şöyle:

“Tüm bunların arkasında İsrail kibri yatıyor: İstediğimiz her şeyi yapabiliriz, yaptığımız şeylerin bedelini ise asla ödemeyiz ya da cezalandırılmayız diye düşünüyoruz. Sanki istediğimiz her şeyi yaparız da, hiç rahatsız edilmeden hayatlarımıza devam ederiz diye düşünüyoruz.

(…)

Masum insanlara ateş edeceğiz, insanların gözlerini çıkaracağız ve yüzlerini parçalayacağız, onları kovacağız, süreceğiz, el koyacağız, soyacağız, insanları yataklarından kaldıracağız, etnik temizlik yapacağız ve tabii ki Gazze Şeridi’ne yönelik inanılmaz kuşatmayı sürdüreceğiz ve her şey yoluna girecek öyle mi?

Gazze’nin etrafına korkunç bir set inşa edeceğiz (sadece yeraltı duvarı 3 milyar şekele yani 765 milyon dolara mal olduğunu hatırlayalım) ve bu korkunç set sayesinde güvende olacağız öyle mi? Ordudaki 8200 siber-istihbarat biriminin dahi personeline ve her şeyi bilen Shin Bet güvenlik servisi ajanlarına güveneceğiz, elbette. Ve eminim ki bizi zamanında uyaracaklar

Yeterli motivasyonla dünyanın en sofistike ve pahalı engelinin bile duman atan eski bir buldozerle aşılabileceği ortaya çıkmış oldu. Bu kibirli bariyer, milyarlar akıtılmasına, tüm ünlü uzmanlara ve besili müteahhitlerin iddialarına rağmen artık bisiklet ve motosikletle aşılabiliyor.

(…)

Bunun böyle olmadığı bir kez daha kanıtlatmış oldu. Birkaç yüz silahlı Filistinli o korkunç seti aştı ve hiçbir İsraillinin hayal bile edemeyeceği bir şekilde İsrail’i işgal etti. Birkaç yüz kişi, acımasız bir bedel ödemeden 2 milyon Filistinliyi sonsuza kadar hapsetmenin imkânsız olduğunu kanıtlamış oldu.

Cumartesi günü duman atan yaşlı Filistin buldozeri dünyanın en akıllı bariyerini delip geçerken, İsrail’in kibrini ve rehavetini de parçalamıştır. Aynı zamanda Gazze’ye ara sıra intihar uçaklarıyla saldırmanın (ve bu uçakları dünyanın yarısına satmanın) güvenliği sağlamak için yeterli olduğu fikrini de paramparça etmiş oldu.

Cumartesi günü İsrail daha önce hiç görmediği olaylara şahit oldu. Şehirlerinde devriye gezen Filistin araçları, Gazze kapılarından giren bisikletliler… Bu olaylar kibri yerle bir etmektedir. Gazze’deki Filistinliler bir anlık özgürlük için her türlü bedeli ödemeye hazır olduklarına karar vermiştir. Peki, bu konuda gerçekten bir umutları var mı? Hayır… Peki, İsrail dersini alacak mı? Yine, hayır.

(…)

Başbakan Benjamin Netanyahu yaşananlarda en büyük bir sorumluluğu taşıyor. Bu sorumluluğun bedelini ödemek zorunda ancak bu mesele onunla başlamadı ve o gittikten sonra da bitmeyecek…

Şimdi hem İsrailli kurbanlar için hem de Gazze için acı acı ağlamalıyız. Tek bir gün bile özgürlüğü tatmamış olan Gazze için; nüfusunun çoğu İsrail’in sürdüğü mültecilerden oluşan Gazze için ağlamalıyız…”

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir